top of page

Tarabya’da Terapi

  • Yazarın fotoğrafı: harun gumuser
    harun gumuser
  • 16 Tem 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Mar 2023



Adamların dibine kadar gittik.. Gözümüzün önünde kendilerinden birinin düşman olanla el sıkışmasını izledik.. Hep bir kaygı ve şüphe içinde ki


benliğimizle, kalakaldık. İnanamadık bu savaşın son bulmasına. Savaşarak var olmaya alıştığımız şu dünyada varolamamak kaygısını,


anlayamadık...


Düşün ki bir düşman eri karşına çıkan, sevmeyecek miyiz? Paramparça olmuş bir zihniyetin, yaşamaya hakkı olmayacak mı..


Bu halimizin müsebbibini arasak, kayıp..


Sırtımızı dönüp gitsek, nereye,


Hatalara suçlu aranıp, bir yara da kendimiz mi olalım..


Kavgayla var olmaya alışkın sefil ruhlarımız, yalnız…


Hiç doğmaz mı güneş..


Bir gün hepimiz için, dokunmaz mı saçlarımıza…


Hesaplar içinde, haklılıklar labirentinde, bütünden mahrum, birbirimize hasret..


Peki ya olamaz mıyız bir güneş…


Yakmadan, karanlıkta bırakmadan, üşütmeden ve usul usul tükenerek, kutsanıp, kutsansak...


Bir değilsek o halde..


Kaçız biz?


Katillerimizi, sınır ihlallerini, küçük hesap köstebeklerini,..


Kusurumuzla, günahımızla, affedez miyiz..


Savaşarak kazandığımız "özgürlümüzü" sonra yine kendi elimizle vesayete bağlayışımız nedir…


Bir Yunus boşuna mı yaşamış olacak bu topraklarda..


Gelin Can’lar…


Tarih’in karanlıklarına gömülün ve huzur arayın…


Teselli bulun..


Bir savaştan da yenik ayrılın… Bir yaranız olsun. İsterseniz ona "yokuş", "acı" yada, "zor" deyin..


Bırakalım gururu, büyüklük müyüklük te biz de kalmasın.. Büyüklük Allah’a yakışsın..


Biz küçüklüğümüzü, altından buzağlarımızı, biriktirme arzumuzu bilelim.


Hem; kaçımız içinden söylemek istediklerini makamını yurdunu kaybetme pahasına söyleyebildi. Kaçımız susmakta.. Pek çoğumuzsa halen kaçak..


Dar gelen alanlarımız bir türlü yeterli değil.


Kapılar birbirine açılmamakta ve “yalansız bir kabullenişe uyanmak” istenilmemekte..


Kendimizi ortaya koymadan karşımızdakinden emin olma gayretimiz... Kendi kendimize yetebilme çabamız.


Ve dilenciler... Dillerinin olmadığını düşündüğümüz zebaniler.. Varlıklarından hep huzursuz oluşumuz, uzaklaşma çabalarımız, acıma - yalan


söylüyor - diyen iç sesimiz..


Manzara:


Bütün mevcudiyetini Allah’tan bilmek <> yada bütün varlığını sistemden edinmek.. Varlık ve yokluk. Toplanış ve bölünüş. Sevgi ve nefret.


Ve evet.. O kadar eminsek inancımızdan """"savaşmaya devam edelim. Dayanabilirsek, belki de bize gelmesini umduğumuza kendimiz


gideriz…


Ya da barışmak için bahaneye gerek yok, azat olalım zincirlerimizden. Zoraki çektiğimiz küreklere bu kez istençle asılalım. Zorunlu rotalara


değil elbet , içimizden geldiği gibi... İlk kez keşfeder gibi.. Kutsal bilgenin yaşayan vücüdunu her an kutsayarak ve hayranlıkla..


Düne bugüne ve yarına umutla bakıp..


Kalbi özgür kılarak.


Sevgiyle.


Ama asla bezgin değil.



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Bülbül Güle, Gül Bülbüle..

Gülün bülbüle, bülbülün güle aşkını, annemin duyduğu gibi, duyan var mı.. Annem anlatıyor : -Bir gün bağda, namaza durmak üzere,...

 
 
 

Comentários


©2020 by Senyoksun. Proudly created with Wix.com

bottom of page